NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
9 - (2385) وحدثني
الحسن بن علي
الحلواني.
حدثنا جعفر بن
عون عن أبي
عميس. ح
وحدثنا عبد بن
حميد (واللفظ
له). أخبرنا
جعفر بن عون.
أخبرنا أبو
عميس عن ابن
أبي مليكة.
سمعت عائشة،
وسئلت:
من
كان رسول الله
صلى الله عليه
وسلم مستخلفا لو
استخلفه؟
قالت: أبو بكر.
فقيل لها: ثم
من؟ بعد أبي
بكر. قالت: عمر.
ثم قيل لها:
من؟ بعد عمر.
قالت: أبو
عبيدة بن
الجراح. ثم
انتهت إلى هذا.
{9}
Bana Hasan b. Ali
El-Hulvâni rivayet etti. (Dediki): Bize Ca'fer b. Avn, Ebû Umeys'den rivayet
etti. H.
Bize Abd b. Humeyd de
rivayet etti. Lâfız onundur. (Dediki): Bize Ca'fer b. Avn haber verdi.
(Dediki): Bize Ebû Umeys, İbni Ebi Müleyke'den naklen haber verdi. (Demişki):
Ben Âişe'den dinledim. Kendisine:
— Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
yerine halife bıraksa, bu zât kim oturdu? diye soruldu da:
— Ebû Bekr! dedi. Müteakiben kendisine :
— Ebû Bekr'den sonra kim? olurdu denildi:
— Ömer! cevâbını verdi. Sonra kendisine:
— Ömer'den sonra kim? dediler.
— Ebû Ubeyde b. Cerrah! Ve bunda karar kıldı.
İzah:
Görülüyor ki: Hz. Âişe,
Ebû Ubeyde de durmuş, bir daha bir şey söylememiştir. Nevevi diyor ki-: «Bu
hadis sahabenin icmaı ile birlikte hilâfet için evvelâ Ebû Bekr'i, sonra Ömer'i
hak sahibi gören Ehl-i Sünnetin delilidir. Yine bu hadis gösteriyor ki Ebû
Bekr'in halife olması, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in nassan emriyle
değil, Ashab-ı kiramın icmaı iledir. Eğer ortada ona yahut başkasına ait bir
emir bulunsaydı evvelâ ensarla diğer ashab arasında münazaa çıkmazdı. Bu nassı
belleyen hafız da onu rivayet eder, ashab ona müracaatta bulunurlardı. Lâkin
evvel emirde ensar münazaa etmişlerdir. Ortada nassan bir emir de yoktur. Sonra
Ebû Bekr'i halife seçmekte ittifak etmişler ve iş yatışmıştır.
Şiiler'in Hz. Ali
hakkında emir vardır, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun halife olmasını
vasiyet etmiştir, şeklindeki iddiaları bâtıldır. Bütün müslümanlarm ittifakı
ile asılsızdır. Onlann dâvalarıma bâtıl olduğuna Hz. Ali devrinden beri ittifak
vardır. Kendilerini ilk yalanlayan: «Bizde şu sahifeden başka bir şey
yoktur...» diyerek Ali (Radiyallahu anh) olmuştur. Onda bir emir olsaydı
söylerdi. Böyle bir şey söyledi ise hiç bir zaman nakledilmemiş, kendisine
böyle bir, şey anan da olmamıştır.»